Son Günlerde Oldukça Tartışılan “İyot”

Nedir bu İyot!

Son günlerde oldukça tartışılan “I”  İyot konusuna değineceğim. Öncelikle iyodun ne olduğuna ve görevlerine bakalım.

İyot  bir mineraldir, kimyada Periyodik cetvelde Halojen dediğimiz sınıfın içinde yer alır.Her bir mineralin farklı özellikleri dolayısıyla görevleri vardır. Öncelikle Tiroid bezi adını verdiğimiz ve vücudun deyim yerindeyse CruiseControl’ü olarak çalışan organımızda yoğunlaşmıştır.

“Ancak yanlış anlaşılmasın vücudumuzdaki tüm hücreler için gerekli bir mineraldir ve tiroid dışında meme, parotis, pankreas,tükrük, bezleri, beyin, beyin omurilik sıvısı mide ve derimizde de yoğun miktarda bulunur.”

Elbette sadece bunlarla sınırlı değil kadınlarda yumurtalıklarda erkeklerde ise testislerde hormon yapımı için gereklidir. Buradan da Anlaşılacağı gibi infertilizasyon yani çocuk sahibi olamama konusunda da oldukça önemli bir role sahiptir.

İyot takviyesi nasıl yapılmalı?

Bunun için en uygun çözümlerden bir tanesi lugol solüsyonudur.% 5`lik ve % 2’lik lugol solüsyonları hazırlanabilir.% 5’lik beşlik lugol de 5 gram iyot 10 gram potasyum iyodür vardır ve % 5 lik lugol solüsyonu bir damlasında 6,25 miligram iyot vardır. Günlük 1 ile 8 Damla arasında verilebilir. Günün herhangi bir vaktinde alınabileceği gibi bizim tavsiyemiz sabahları aç karnına bir bardak suya katılarak içilmesi yönündedir. Iyot desteği yapılırken bunun yanında magnezyum selenyum çinko gibi mineraller ve beraberinde mutlaka D vitamini takviyesi öneriyorum.

Eğer;

Kendinizi yorgun ve halsiz hissediyorsanız, saçlarınız kurumuşsa, uyku bozuklukları yaşıyorsanız, kolay kilo alabiliyorsanız, adetlerinizin düzeni değişmişse, kalbiniz çok fazla çarpıyorsa, kaygılarınız fazlaysa, avuç içiniz terliyorsa, uykusuzluk ve sinirlilik hissediyorsanız,kaslarınızda kramp varsa, kendinizi mutsuz neşesiz keyifsiz hissediyorsanız, sesiniz kısılmış ve boğuksa,sürekli kabızlık yaşıyorsanız, Kas ve eklem ağrılarınız varsa o zaman iyodunuz eksik olmuş olabilir.

Aslında  toplumun büyük bir kesiminde iyot eksikliği vardır ve bu nedenle de iyot takviyesi yukarıda söylediğim yakınmalarınızın ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır.

Şimdi kısaca iyodun fonksiyonlarına ve eksikliği durumunda ne tür sorunlara yol açabileceğini göz atalım.

  • Vücudumuzda Detoks dediğimiz süreçlerde olmazsa olmaz minerallerin başında gelir.
  • Yeterli iyot yoksa kanser oluşum riski artar. Zira iyodun girmediği hücreye diğer halojenler yani Klor flour,ve brom gibi toksik halojenler girer.
  • Mental fonksiyonlar için oldukça önemli bir mineraldir gebelikte iyot eksik ise bebekte Zeka geriliği ve dikkat eksikliği görülür.Sütte yeteri kadar iyot yoksa çocukların IQ’su düşük olur. Erişkinlerde iyot eksikliği hafıza zayıflığına ve unutkanlığa neden olabilir. Ayrıca iyot eksikliği  otoimmün hastalıkların oluşmasında da önemli bir role sahiptir.
  • Kadınlarda meme ve yumurtalık kistlerine neden olabileceği gibi erkeklerde prostat sorunlarına ayrıca kas ağrılarına ve Fibromiyalji neden olabilir.

Magnezyum

Magnezyum

Ben olmasam olmuyor değil mi?

“Hastalarım bilirler, en çok tavsiye ettiğim minerallerin başında Magnezyum gelmektedir. Elbette bunun pek çok gerekçesi var..”

 

Öncelikle magnezyum olmadan hiç bir şey olmuyor.

Mutsuz iseniz, yorgunluk hissediyorsanız, kilo veremiyorsanız, ağrılar ve kramplarınız var ise Magnezyum eksikliğiniz söz konusu olabilir. Bunu nasıl anlayacağız ;

Kan testi bunu göstermez, zira vücuttaki toplam Magnezyumun yalnızca % 1’i kanda, geri kalan hücre içindedir. Bu nedenle farklı yöntemler kullanılmalı.

Ancak, kabızlık çekiyorsanız, tansiyonunuz yükselmeye başlamışsa, çikolata düşkünlüğü varsa, sinirli ve gergin iseniz, yorgun ve kas kramp ve seğirmesi varsa, uykunuz gelmiyor ise, Magnezyum seviyeniz düşük olabilir.

Peki Magnezyum eksikliğinizin sebebi neler olabilir?

  • Çok fazla şeker, tuz ve protein tüketilmesi
  • Alkol ve kafeinin fazla alınması
  • Yaşlılık, menapoz ve gebelik Magnezyum ihtiyacını arttırır
  • Stres her şeyde olduğu gibi burada da öne çıkıyor
  • Son olarak smyleyeceğim proton pompa inhibitörü ilaçlar.

Kalsiyum

KALSİYUM

Kalsiyumu sadece süt ve süt ürünlerinden mi karşılarız?

Laktoz intoleransı veya kazein duyarlılığı gibi durumlarda bağırsak terapileri için yaptığımız eliminasyon,gaps ya da histamin diyeti  sırasında  süt ürünlerinin beslenme düzeninden çıkarılması gerekir. Bu durumda kişilerin en büyük endişesi yeterli kalsiyumu alamayacak olması oluyor.

“Bizler, sağlıklı kemiklere ve dişlere sahip olup gelişmek için tek yolun süt ve süt ürünlerinden geçtiğini öğreten bir kültürle büyütüldük .Ama sorun şu, kemik erimesine sebep olan şey çoğu zaman kalsiyum eksikliği değil.”

Çünkü kalsiyumu kemiklere sokan hormonlar ve vitaminlerdir. Bunun en güzel örneği kadınlarda menapozdan sonra yaşanan kemik erimesidir.

Yapılan araştırmalar da bunu söylüyor, süt tüketimi arttıkça kırık riski değişmez ve total ölüm riski artar. Örneğin, süt ürünlerinin en çok tüketildiği ülkelerde (İsviçre, Finlandiya, İsveç ve Hollanda) kemik erimesi daha sık görülmektedir.Daha az süt tüketen ülkelerdeyse (Liberya,Kamboçya, Gana ve Kongo) bu hastalığa daha az rastlanır.

Burada bilmeniz gereken ayrıntı ise şu:

“Vücudun günlük 500-600 mg kalsiyuma ihtiyacı var. Fazlasına ihtiyacımız yok ve gereken kalsiyumu süt yerine birçok sebzeden alabiliriz, bu konuda endişe etmek oldukça anlamsız.”  Yani ne kadar fazla kalsiyum alırsam o kadar sağlam kemiklere sahip olurum kanısı yanlış. Doğada bulunan  diğer besinlerden kalsiyum kaynaklarını almak süt ürünlerinden sağlanamayacak kalsiyumun tamamlanmasına yeterli olur.

BU KAYNAKLARIMIZ

  • Kemik Suyu;Kalsiyum başta olmak üzere pek çok mineralden oldukça zengindir. içerisindeki prolin ve glisin aminoasitleri ile birlikte kas, kemik gelişimi, der sağlığı, sinir sistemi ve yara iyileşmesi üzerinde etkili olur.
  • Balık Kemiği; en iyi kalsiyum kaynağıdır. Balık kemiği tüketmenin en kolay yolu; hamsi gibi kemikleri ile birlikte yenebilen küçük balıkları bütün olarak çiğnemek ve tüketmektir.
  • Yeşil yapraklı sebzeler (Brokoli, lahana, karalahana, marul ,brüksel lahanası, su teresi, roka) keten tohumu susam, tahin günlük gereksinimlerinizi karşılamak için yeterli miktarda kalsiyum içerir.

KALSİYUM MİKTARLARI

  • Haşlanmış bir bardak kara lahana: 266 mg kalsiyum
  • 100 gr roka: 160 mg kalsiyum
  • 3 çorba kaşığı keten tohumu: 71 mg kalsiyum
  • 1 bardak haşlanmış lahana: 72 mg kalsiyum
  • Haşlanmış bir bardak brokoli: 62 mg kalsiyum
  • 1 bardak brüksel lahanası: 56 mg kalsiyum
  • 1 bardak su teresi: 41 mg kalsiyum
  • 100 gr marul: 33 mg kalsiyum