Hikayemiz

Tıp fakültesine ilk adımı attığında gördüğü şu motto aklına kazınıyor; Hastalık yoktur, Hasta vardır. Sözün sahibi ise “Hipokrat” Nam-ı diğer Tıbbın Babası.

Ancak altı yıllık tıp eğitimi süresinde aldığı dersler bu söze muhalif, zira hep hastalık anlatılıyor, hasta değil… Yatan hastalar, isimlerinden ziyade, almış oldukları (etiketlendikleri) tanılar ile tanımlanıyor; Diyabet hastası, Lupus hastası, koroner arter hastası gibi…

Daha sonra uzmanlık eğitimi başlıyor. Ancak burada daha yeni bir gerçeklik ile karşılaşıyor; Artık hastalık yok, hasta da yok! Peki ne var? Doktor! Evet, yaygın ağrıları nedeniyle muayene olmaya giden Ayşe hanıma gittiği bir Romatolog, Romatoid artrit tanısı koyarken, fizik tedavi uzmanı fibromyalji, ortopedist ise osteo artrit tanısı ile hastasını reçetelendirebiliyor.

Ancak esas gerçeklik ile, artık profesyonel anlamda çalışmaya başlandığı zaman karşılaşıyor; Artık hastalık yok, hasta yok, doktor da yok! Peki ne var? Uluslarüstü sermaye güçleri ve en büyük sömürü araçlarından biri olan “İlaç Endüstrisi”

Meslek hayatının son 20 yılı, gerçek tıp paradigmasını aramakla geçiriyor. Şifanın kaynağının kendi bedeninde olduğunu fark ettiği zaman “Bütüncül bir tıp paradigmasını benimsiyor ve bu yolda, çalışmalarını sürdürüyor. Yurt içinde almış olduğu eğitimlerin yanında, Rusya’da ve Romanya’da eğitimlerini sürdürüyor.

2015 yılında bir doktor muayenehanesi olarak başlayan sağlık hizmeti, bugün çok sayıda uygulamanın yapıldığı Dr. Murat Balanlı Sağlıklı Yaşam Kliniği’ne dönüşüyor.

Bu süre içinde geride kalan Titreşim Tıbbı ve Açlık Diyeti gibi 2 kitap, çok sayıda yurt içinde ve yurt dışında verilen konferans, seminer ve eğitimler, televizyon ve medya haberleri var.

Halen yeni adresinde kendi adını taşıyan Bütüncül Tıp yöntemlerini uyguladığı Murat Balanlı Sağlıklı Yaşam Kliniği'nde hastalarını kabul etmektedir.